Kaza namazı olanlar nafile namaz kılabilir. Kaza namazı olanlar sünnet namaz kılabilir.
Hanefi Mezhebine göre; kaza namazı olan kişinin sünnet namaz kılması caizdir. Nafile namaz kılması caizdir.
Kaza namazı borcu olan bir kimsenin önceliği, elbette bu borçlarını ödemek olmalıdır. Çünkü bir namazın edası farz olduğu gibi, kazası da farzdır. Kaza namazlarını, öne almak gerekir.
Eğer bir kişi, “Sünnet namazla meşgul olursam, kaza namazlarım üzerimde borç olarak kalır” diye düşünüyorsa, bu durumda sünnet namazların yerine kaza namazı kılması uygun olur.
Yani ikisinden birini tercih etmek gerekirse, elbette ki kaza namazını tercih etmek gerekir.
Namazın edası farz olduğu gibi, kazası da farzdır.
Ancak Hanefî mezhebine göre, kaza borcu olan bir kimse hem nafile (sünnet namaz) hem de kaza namazı kılabilir. Yani ikisini birlikte yürütmek mümkündür.
Bazı mezheplerde ise, kaza borcu bitmeden nafile kılmamak gerektiği görüşü vardır. O mezheplere intisap edenler, önce bütün kaza borçlarını bitirir, ardından nafilelere devam eder.
Fakat Hanefi mezhebine göre hem kaza kılar, hem de nafile kılar. İkisini birlikte yürütebilirse yürütür.
İkisini birlikte yürütemiyorsa, nafile mi kılsın, yoksa kaza mı kılsın sorusu sorulursa, elbette ki kaza kılsın. Çünkü kazalar farzdır. Kazanın hesabı sorulacaktır.