Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri çerçevesinde Yavuz Selim Vakfı tarafından “Rasulullah ve Aile Hayatı” konulu konferansta, Bafra eski Vaizi ve Bafra Yavuz Selim Vakfı kurucusu Süleyman Ramazanoğlu Bafralılarla birlikte oldu.
Süleyman Ramazanoğlu Hocaefendi; Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla diye başladığı sözlerine “Bizi sizinle tekrar buluşturan Rabbimize hamd-u senalar ediyorum.” Diyerek devam etti.
Süleyman Ramazanoğlu Hocaefendi; Günümüzde konuşulan güncel tartışmalı konulara değindi; “Tevhid anlayışının bozulmaya yüz tuttuğu, kiminin kendini mehdi, kiminin Peygamber olarak gördüğü günümüzde biz Müslümanlar kendimizi, ailemizi, ehlimizi çok iyi korumak ve kollamak zorundayız” dedi.
Peygamberimiz Bir Beşerdir
“Peygamber Efendimiz, Peygamberliğin yanı sıra bizler gibi beşer olarak normal hayatını da devam ettirdi. Peygamberlikten önceki hayatında bile puta tapınmaktan Allah onu korumuştur. Peygamberimiz kendisine Vahyedilen bir beşerdir. Peygamberimizi Allah (CC) sadece biz Müslümanlara değil tüm insanlığa bir Rahmet, bir Şefaatçı, bir Kurtarıcı ve bir Rehber olarak gönderdiğini Kur’an-ı Kerimde beyan etmiştir.
Allah Her Şeyi Hakkıyla Bilendir
Allah (CC) varolan her şeyin üzerindedir ve hiçbir şey hiçbir şekilde Allah’a ortak koşulamaz. Allah her şeyi hakkıyla bilendir, görendir ve işitendir. Biz insanlar belli bir frekansın altındakileri göremeyiz duyamayız ve kavrayamayız. Çünkü bizler Allah’ın yarattığı beşerleriz. Allah’ın her şeyi gördüğünü, işittiğini ve her şeyi bildiğine iman etmemiz gerekir. Allah ebedidir, ezelidir. Her şey yok olmaya mahkumdur ancak Allah ebedidir.
Ehl-i Sünnet
İmanda Ehl-i Sünnet,
İlimde Ehl-i Sünnet,
Amelde Ehl-i Sünnet,
Tasavvufta Ehl-i Sünnet,
Hayatımızın her safhasında Ehl-i Sünnet.
Peygamber Efendimiz, Allah’ın kendisine Kur’an-ı Kerimden daha fazlasını vahyettiğini bildirerek, Kur’an-ı Kerimin dışında söylediklerine de uymamız gerektiğini bizlere bildirmiştir. Aksi takdirde kendimize göre bir din yaşamış oluruz, Allah ve Rasulu bunu kabul etmez. İşte bu yüzden Ehl-i Sünnet.
Efendimizin Aile Hayatı
Peygamberimizin aile hayatı Hz. Hatice’nin evinde evlenmesiyle başlamıştır. Hz. Hatice validemiz O’nu evinin Reisi olarak kabul etmiş, Hz. Peygamber de O’nu değerli bir eş olarak görmüştür. Peygamberimiz Hz Hatice’nin vefatından sonra bile O’nun dostlarına ayrı bir değer verip, hatta kestiği Kurban etinden birer miktar vermeyi ihmal etmemiştir.
Peygamber Efendimiz, eşlerini boşayanları kitapla oynamak gibi görür. Sorun anne ve babaların evlatlarını iyi yetiştirmekle çözüme kavuşacaktır. Peygamberimiz kızlara evlenmek konusunda baskı yapılmamasını tavsiye etmiştir. Nikah yaparken velinin izni kesinlikle şarttır. Evlenecek kişi eşiyle aile kurma noktasında birbirlerinin frekansına uymalıdır.
1- Evlilik, Takva üzere olmalı,
2- Evlilikte anlayış olmalı,
3- Yardımlaşma esas olmalı,
4- Evlilik, İstişare üzere olmalı,
5- Eşler, Hoşgörülü olmalı,
6- Eşler, Affedici olmalı,
7- İyi bir eş, İyi bir anne-baba ve iyi bir dede-nine olmanın yolları aranmalı.
Bayanların son zamanlarda giyim-kuşamında sakıncalı haller görünmektedir. Bir bayan giyimini Peygamber Efendimizle karşılaştığında utanmayacak ve yüzünü çevirmeyecek şekilde yapmalıdır. Bu konuda Diyanet İşlerine de çok iş düşmektedir. Rabbim Allah için çalışanlara yardım etsin. İslami faaliyetler yapmak sadece belli kurumlara vazife değildir, her Müslüman kendi dininin görevlisi olmalıdır.
Süleyman Ramazanoğlu Hocaefendi, Allah bizleri İslamla izzetlendirsin ve islamı bizimle yüceltsin” diyerek sözlerini tamamladı.