Teravih namazı müekked sünnet bir namazdır.
Resülüllah sallellahu aleyhi ve sellem bu namazı hem kılmış / kıldırmış, hem de kılmayı teşvik etmiştir.
Ashabı Kiram -Allah celle celalühü hepsinden razı olsun- Teravih namazını kılmıştır.
Asr-i Saadetten günümüze kadar, bütün zamanlarda ve dünyanın her tarafında kılınmaktadır, inşallah kıyamete kadar da kılınacaktır.
Denilebilir ki: Ramazanın başında değil de sonuna yaklaştığımız bu günlerde Teravih namazı neden gündeme getirildi?
Biliyorsunuz Kadrolu Ramazan karıştırıcıları var, bu sene de boş durmadılar, yaklaşık 40 yıldan beri, Hiçbir sahih delile dayanmadan, nasları yanlış tevil ederek sadece fitne çıkarmak için “Teravih namazı yoktur” demeye devam ediyorlar, bunların konuşmaları ve yazdıkları sadece inatlarındandın ve sadece İslam dışı mihrakları memnün etmek içindir.
Şâmile programına “التراويح” yazdık. Tam 12313 (on ikibin üçyüz on üç” yerde Teravih namazının geçtiğini gördük.
”Teravih namazı Sünnettir”
التراويح سنة
yazdık tam 3712 (üçbin yediyuz on iki) yerde Teravih namazının sünnet olarak geçtiğini gördük.
Bütün bunlar ortadayken “Teavih namazı diye bir namaz yoktur” demek ne ilimle ne de Müslümanlıkla alâkası olmayan “Zalûm”luk, aşırı zâlimlik ve “Cehûl”lük, temelinde inkar olan aşırı câhilliktir.
Teravih namazının bir adı da “Kıyam ul leyl” Ramazan gecelerini ihya etme namazıdır.
Ebu Hureyre -Allah ondan razı olsun- buyurdu ki, Resûlüllah sallellahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdular:
عن أبي هريرة رضي الله عنه أن رسول الله صلى الله عليه سلم قال: ((مَن قام رمضان إيمانًا واحتسابًا، غُفِر له ما تقدَّم ذنبه))؛ متفق عليه
“Kim İman ederek ve sevabını Allahtan alacağını hesap ederek Ramazanda kâim/ ayakta olursa, yani namaz kılarak Ramazan gecelerini ihya ederse onun geçmiş günahları bağışlanır” (muttefekun aleyhi’dir – sahih olduğu ittifakla rivayet edilmiştir)
Bir adı “Kıyam ul leyl” olan bu namazın diğer adı “Teravih” tir.
Teravih namazının, Vitir namazıyla birlikte onbir rek’at olduğunu, Vitirle birlikte on üç rek’at olduğunu söyleyenler olsa da, hatta İmam Mâlik gibi otuz altı rek’at olduğunu söyleyenler olsa da,
Hanefî İmamları başta olmak üzere bir çok Müctehid İmama göre bu Teravih namazı beş tervihalı/ dinlenmeli, on selamlı, yırmı rek’atlık bir namazdır ve esas olan, Camide veya evde Cemaatla kılınmasıdır, tek başına da kılınabilir.
Teravih namazını Resüli Ekrem üç gece kıldırmış, dördüncü gece mescide çıkmamış, sabah namazını kıldırdıktan sonra cemaata dönüp oturarak, teravih namazı için mescide gelmediğinin sebebini açıklamış, “siz bu namaza önem verdiniz, korktum ki bu namaz üzerinize Farz kılınırda, otura kalır onu kılmazsınız” onun için gelmediğini ifade etmişlerdir.
Bu namazın Teheccüt namazı olduğunu iddia etmek, dört sebepten dolayı doğru değildir,
1- Gece Teheccüd namazının Resüli Ekreme farz, başkaları için nâfile olduğunu Resülüllah sallellahu aleyhi ve sellem insanlara bildirmişti, böylece Teheccüd namazının Farz olma endişesi ortadan kaldırılmıştı.
2- Hazreti Âişe vâlidemize soran şahıs, Resülüllah sallellahu aleyhi ve sellemin gece ibadetinin nasıl olduğunu sormuştu, yatmadan öncesi zaten biliniyordu, Hazreti Âişe vâlidemiz de “Ramazanda ve Ramazandan başka vakitlerde Resülüllahın gece namazı sekiz rek’atı geçmezdi” şeklinde cevp verdiğini görüyoruz. Bundan: bu namazın Teravihten başka bir namaz olduğunu, yani Teheccüd namazı olduğunu anlamak daha doğrudur.
3- Teravih namazını dağınık halde, küçük guruplar olarak cemaatla veya tek tek kılarken gören Hazreti ömerin yırmı rek’at olmak şartıyla Ubey b. Kaabı ve Temim ed Dâriyi münavebeyle imam tayin edip bütün cemaatı tek İmamın arkasında topladıktan sonra, tekrar Mescidin yanından geçerken içeriye bakıp “bu yaptığım, yani belli bir aralıktan sonra İnsanları tek İmamın arkasında toplamış olmam ne iyi bid’attır” dedikten sonra:
“uyuyup kılmadıkları namaz bu kıldıklar namazdan çok daha hayirlidir” diyerek, Teheccüd namazının Teravih namazından daha hayırlı ve daha sevap olduğunu söylemesı, bu kılınmakta olan namazın Teravih namazı olduğunu göstermektedir.
4- Resülüllah sallellahu aleyhi ve sellem Teccüd namazını terk etmemiş, ama üç gece kıldırıp sonra “Farzolur endişesiyle” kıldırmaktan vazgeçtiği bir namaz var, işte o da Teravih namazıdır.
Evet tekrar edelim:
Teravih namazı müekked Sünnettir, bu hem erkekler için hem de hanımlar içindır, hanımlar tesettüre son derece riayet ederek Camilere gitmesi, erkeklerle karma olmadan girip çıkması, mahfilde seslerini duyurmaması şartıyla Camilere gidebilirler, aksi halde evde kılmaları daha uygun ve daha sevaptır.
Erkekler de hem kendi aralarında, hem de hanımlara karşı ayni titizliği göstermesi gerekir.
Allah celle celalühü Teravih namazını ve bütün namazları inanarak ve sevabını Allahtan almayı ümid ederek, acele etmeden, ta’dili erkânına riâyet ederek kılmayı herkese, hepimize nasıp eylesin ve bizlerden kabül eylesin.