9: Şayet insana tarafımızdan bir nimet tattırıp sonra da onu kendisinden çekip alırsak, şüphesiz ki, o bütün ümidini yitirir ve nankör biri oluverir.
10: Şayet ona, dokunan bir sıkıntıdan sonra bir mutluluk tattırıverirsek: «Her halde benden bütün kötülükler gitti.» der ve mutlaka sevinir, övünür.
11: Ancak her iki durumda da sabredip sâlih ameller yapanlar başka; işte onlar için bir bağışlanma ve büyük bir mükafat vardır.
12: Şimdi belki de sen, onların: «Ona bir hazine indirilse veya beraberinde bir melek gelse ya!» demeleri yüzünden için sıkılarak, sana vahyolunanın bir kısmını terkedecek olursun. Fakat sen, ancak bir uyarıcısın. Allah ise her şeye vekildir.
13: Yoksa: «Onu kendisi uydurdu» mu diyorlar? De ki: «Öyle ise, haydi onun gibi uydurma on sure getirin ve Allah’tan başka gücünüzün yettiğini de çağırın, eğer doğru söylüyorsanız bunu yapın.»
14: Eğer bunun üzerine size cevap veremedilerse, artık bilin ki, o ancak Allah’ın ilmiyle indirilmiştir ve O’ndan başka ilah yoktur. artık teslim oluyor ve İslam’ı kabul ediyorsunuz değil mi?
15: Her kim dünya hayatını ve onun süsünü arzu ederse, Biz onlara dünyada yaptıklarının karşılığını tamamen öderiz ve bu konuda kendilerine densizlik yapılmaz.
16: Fakat onlar, ahirette öyle olurlar ki, kendilerine ateşten başka bir şey yoktur ve orada yaptıkları bütün iyilikler heba olmuştur, bütün yaptıkları boştur.