Bir hanım, eşiyle yada evlenmesi ebediyyen haram olan bir mahremiyle, bir yakınıyla hacca gidebilir. Evlenmesi, “geçici haram” olan kişi ile gidemez.
Mesela:
Kız kardeşinin eşiyle yani eniştesiyle, teyzesinin kocasıyla, halasının kocasıyla bir hanım hacca gidemez. Amcasının, dayısının, teyzesinin, halasının oğlu ile de hacca gidemez.
Başta kocası olmak üzere mutlaka ebediyyen nikahı haram olan birisi, yani babası, dedesi, kardeşi, kız ve erkek kardeşinin çocukları, amcası, dayısı gibi yakınlarından birisi ile hanımlar hacca gidebilirler.
Nesepten olan ve evlenmesi ebediyyen haram olan, yukarıda saydığımız yakınlarıyla hacca gidebildiği gibi, bir hanım süt sebebiyle olan aynı derecedeki yakınlarıyla da hacca gidebilir.
Yani süt babasıyla, süt dedesiyle, süt amcasıyla, süt dayısıyla, süt kardeşiyle, süt kardeşinin çocuklarından biriyle bir hanım hacca gidebilir.
Hacc ve umre Organizasyonu yapan kuruluşlar, hanımları mahremleri olmadan Hacc ve Umreye götürüyorlar. Bu nasıl oluyor?
Hanefî Mezhebine göre: Hanımları mahremsiz Hacca ve Umreye götüren her kuruluş, yanlış yapıyor.
Bunların yaptığı Şafii Mezhebine uygundur, fakat Hanefî Mezhebine uygun değildir.
Hanefî Mezhebine göre hanımların yanında ya kocaları olacak, ya da ebediyyen evlenmesi haram olan bir mahremileri olacaktır.
İmam Şafiî “Zaîne Hadisi” diye bilinen Hadis-i Şerife dayanarak yol güvenliğini esas almıştır. “Eğer gidiş-gelişler ve orada kalışlar güvenli olursa hanımlar mahrem olmadan da hacca gidebilir” der İmam Şafii.
Zaîne Hadisi şöyle:
وأما حديث الظعينة فقد رواه البخاري عن عدي بن حاتم أن النبي صلى الله عليه وسلم قال له: (فإن طالت بك حياة، لترين الظعينة ترتحل من الحيرة حتى تطوف بالكعبة، لا تخاف أحدا إلا الله) قال عدي: فرأيت الظعينة ترتحل من الحيرة حتى تطوف بالكعبة لا تخاف إلا الله
Hâtimin oğlu Adiy’den İmam buhârî nakletti; Resülüllah Sallellahu aleyhi ve sellem ona buyurdu ki: “Uzun süre yaşarsan, (Irak) Hayre’den yalnız yola çıkan bir hanımı, Allah’tan başka hiç kimseden korkmadan gelip Kâbe’yi tavaf ettiğini göreceksin” Adiy dedi ki: Ben Hayre’den tek başına yola çıkıp, Allahtan başka hiç kimseden korkmadan gelip Kâbe’yi tavaf eden kadını gördüm.
İmam Şafiî, işte bu Hadis-i Şerife dayanarak, güven olduğu takdirde hanım, yanında mahremi olmadan da hacca gidebilir diyor. Hacc ve umre Organizasyonu yapan kuruluşlar, Şafiî Mezhebinin bu fetvasına dayanarak, hanımları mahremsiz hacca götürüyorlar.
İmam Âzamın ve Hanefîlerin dayandığı delil ise:
Ebu Saîd el Hudrî Hadis-i Şerifi’dir:
عن أبي سعيد الخدري قال: قال رسول الله -صلى الله عليه وسلم-: (لا يحل لامرأة تؤمن بالله واليوم الآخر أن تسافر سفراً يكون ثلاثة أيام فصاعداً إلا ومعها أبوها، أو ابنها، أو زوجها، أو أخوها، أو ذو محرم منها). رواه مسلم . وفي رواية عند مسلم أيضاً: (لا تسافر امرأة، إلا مع ذي محرم). وفي رواية البخاري بزيادة: (يوم وليلة).
Ebu Saîd el-Hudrî’den, dedi ki: Resülüllah Sallellahu aleyhi ve sellem buyurdu ki: “Allah’a ve Âhiret gününe İman eden bir hanımın, yanında babası, yahut oğlu, yahut kocası, yahut kardeşi veya bir mahremi olmadan üç günlük veya daha fazla mesafeye yolculuk yapması helal değildir” (bu Hadis-i Şerifi İmam Müslim rivayet etti)
Müslim’in başka bir rivayetinde “Hanım, yanında bir mahremi olmadan yolculuk yapmasın, Hanım yanında mahremi olmadan yolculuk yapamaz” şeklidedir. İmam Buhârî ise “bir gün, bir gece” ilâvesiyle bu hadisi şerifi nakletmiştir.
Zaîne hadisi, İslamın ilk yıllarında, Müslümanlar baskı altında, korku içinde oldukları bir dönemde, Mekke döneminde söylenmiş, gelecekten haber veren mûcizevî bir Hadis-i Şeriftir.
İlerde İslam’ın hâkim olacağını, yolların İslam sâyesinde güvenli olacağını anlatıyor, bu ve benzeri Hadis-i Şeriflerden hüküm çıkarmak İslam Âlimlerinin çoğuna göre doğru değildir.
Ebu Saîd el Hudrî hadisi ise Ahkam hadislerindendir, burada İmam Âzamın, Hanefîlerin delili kuvvetlidir.
Nitekim, Şafii Âlimlerinden olan İmam İbni Hacer bile bu görüştedir. Yani, Zaîne hadisinden hüküm çıkararak hanımların, yanlarında mahremleri olmadan Hacca gidebileceklerini söylemek doğru değildir diyor ve Hanefîlerin delilinin daha güçlü olduğunu, Ebu Saîd el Hudrî Hadisi şerifi ile amel etmenin daha doğru olduğunu söylüyor.
Biz de, hem Hanefî olduğumuz için, hem Hanefîlerin dayandığı delil daha kuvvetli olduğu için hem de geçmiş tecrübelerimize dayanarak diyoruz ki:
Hacca, Umreye veya uzak herhangi bir yere gidecek olan bir hanımın yanında, mutlaka bir mahremi olmalıdır, yaş olarak da mahrem en az Âkıl ve Baliğ olması gerekir.