İmanda taklit caiz midir konusunu, ehl-i sünnet âlimleri tartışmışlardır.
Doğru olan, imanda taklitten kaçınmaktır.
Çocukluk döneminde anne-babayı taklit etmek normaldir.
Çocuk, annesinden-babasından gördüğü gibi ibadet eder. Bu taklittir. Fakat buluğ çağına gelince iman, taklitten tahkike dönüşmelidir.
Kişi, “Annem-babam böyle inanıyor, ben de öyle inanıyorum” dememeli; “Onlar doğru inanıyor, ben de onların doğru inancını benimsedim” diyebilmelidir.
Yani inancı kendine mal etmesi gerekir.
İnsanlar elbette bazı kişileri örnek alabilir. Bu bazen anne-baba olur, bazen hocalar olur, bazen salih insanlar olur.
Kur’an-ı Kerim’de bu konuda şöyle buyrulur:
“Kendisine hakikat apaçık ortaya konulduktan sonra, kim Allah’ın Resulü’nden ayrılır ve müminlerin yolundan başkasına uyarsa; onu yöneldiği yola döndürürüz. Sonunda cehenneme sokarız.”
Bu ayet, müminlerin yolundan gitmenin ve iyi insanları örnek almanın doğru olduğunu gösterir.
Bununla beraber gerçek iman, kişinin kalben benimsemesiyle gerçekleşir.
İnanç kişiye ait olmalıdır. Taklit bir başlangıç olabilir fakat gerçek iman, tahkik ile tamamlanır.