Coğrafyamızda “Düzmeceliğin Tarihi” oldukça eskiye dayanmaktadır.
Rahmetli Yıldırım Bayazıt’ın ölümünden sonra evlatlarının saltanat mücadelesine girdiği o dönemde, Yıldırım Bayazıtın oğlu olduğu iddiasıyla Muştafa adında birisini Trakya tarafında ortaya sürmüşlerdi birileri.
Tarihteki adı “Düzmece Mustafa”dır.
Bir hayli de adam toplamıştı etrafına, Allaha hamdolsun Yıldırım Bayazıt’ın gerçek oğlu, Fatih’in dedesi Çelebi Mehmet tarafından etkisiz hâle getirildi ve taraftarları da dağıtıldı.
Böyle düzmeceler Saltanat gibi bir kurumda ortaya atıldığı gibi Tasavvufta ve başka sahalarda da ortaya atılmakta ve servise konulmaktadır, Ali Kalkancı, Müslim Gündüz, her akşam canlı yayınlarda gözyaşı döken …. ve benzeri olaylarında olduğu gibi, Akyazıdaki olay da bir düzmece olduğu kanaatindeyiz.
Hudâi nâbit misali kimse görmeden âniden yerden bitmiş gibi düzmece şeyhler!
Düzmece mehdiler!
Hattâ peygamberlik iddiasında bulunan düzmeceler!
Düzmecesini ortaya sürüp, örnek gösterip, İslama ve İslâmî değerlere saldıranların kervanına katılmamak, dediklerine itibar etmemek gerekir.
Allah celle celalühü Dinimiz, Ülkemiz, Milletimiz ve İslam dünyası için kötü düşünenlere fırsat vermesin.