Teşriq tekbiri getirmenin hükmü hakkında Hanefî âlimlerinden İbn-i Âbidin,
رد المحتار علي الدر المختار
adlı eserinde şöyle der:
“En sahih olan görüşe göre, Teşriq tekbiri getirmek vâcibdir. Çünkü Kur’ân-ı Kerim’de ve Sünnette böyle emredilmiştir. Her seferinde en az bir kere söylenir. Âynî’nin dediğine göre, birden fazla söylemek faziletlidir.”
Teşriq tekbirlerinin söyleniş şekli şöyledir:
الله أكبر الله أكبر
لا إله إلا الله والله أكبر
الله أكبر ولله الحمد
İbrahim Aleyhisselam, kurban keserken böyle söylemiş, bu şekilde bize intikal etmiştir.
Teşriq tekbiri, Kurban Bayramı günlerinde farz namazlardan sonra getirilir.
Hacda olanlar, telbiyeden önce getirir.
Arefe günü sabah namazının farzından sonra başlar.
Kurban Bayramının dördüncü günü ikindi namazının farzından sonra söylenir ve biter.
Tekbirler toplamda 23 vakitte söylenir.
Unutan kimse, yönünü kıbleden çevirmeden, dünya kelamı ile konuşmadan ve başka bir işe dalmadan hatırlasa, Teşriq tekbirini söyler.
Ebu Hanife hazretlerine göre:
Şartlarına uygun şekilde, sadece cemaatle kılınan namazın peşinden, imam ve imama uyan kişiler tarafından söylenir.
Ancak İmameyne göre:
Cemaatle kılan da söyler, tek başına kılan da.
Mukîm olan da söyler, misafir olan da.
Erkek de söyler, kadın da. Hanımlar gizli (sessiz) olarak söyler.
Farz namazlardan sonra toplam 23 vakitte Teşriq tekbirleri söylerler.
Tekbir günlerinde geçirilen bir namazı, aynı senenin tekbir günlerinde kaza eden kişi de Teşriq tekbirlerini söyler.