Birtakım şeytan zekalılar, bir başka deyişle, şeytandan ilham alanlar, şeytanın vahiy penceresinden konuşup sallayanlar, kendilerini kamufle etmek ve bazı saf, iyi niyetli, kolay inanan kişileri ikna edip taraflarına çekmek için diyorlar ki;
 
“Biz Sünneti, yani Hadisleri inkar etmiyoruz, biz diyoruz ki Hadisler Kur’an’a vurulsun, Kur’an’a uyan Hadisler Sahih kabul edilsin, delil olarak kullanılsın; Kur’an’a uymayanlar ise sahih kabul edilmesin, reddedilsin”
 
Evet bazı insanlar bu savunmayı masum ve makul kabul ederek, “baksanıza bunlar inkar etmiyorlar, sadece çekincelerinden dolayı temkinli ve tedbirli hareket ediyorlar, Hadislerin sahih olup olmadığını Kur’an-ı Kerim ölçüsüne vurmaktan daha iyi fikir olabilir mi” diyorlar.
 
Karşı tarafın şeytanlığını anlayacak kadar zekaya sahip olmayan bu kişilere, burada seslenmek istiyoruz.
 
Efendiler! Efendiler!
 
Bu bir tuzaktır, bu bir yanıltmadır. Bunların niyetleri Sünnete iman etmek değil, saf kişileri kandırmaktır.
 
Kaderle ilgili onlarca Hadis-i Şerifi inkar edenler, bu hadisi şerifleri Kur’an-ı Kerim’in hangi Ayet-i Kerimesine aykırı buldular da inkar ediyorlar.
 
Üstelik Kur’an-ı Kerim’de ondan fazla Ayet-i Kerime “KADER” in Hak oluğunu ifade ederken, bu inkarcılık nereden geliyor? bunlar sadece Sünneti inkar etmekle kalmıyorlar, Kur’an-ı Kerim’in ilgili Ayet-i Kerimelerini de inkar ediyorlar.
 
Anlaşılan bunlar, Hadis-i Şerifleri inkar ettikleri gibi, Kur’an-ı Kerim’i de başka bir şeye, yani kendi bozuk akıllarına vuruyorlar da, ona göre yorumlayarak kendi şahsi görüşlerini Kur’an-ı Kerim diye yutturmaya çalışıyorlar.
 
Bunlar, Kabir hayatının Hak olduğunu ispat eden Hadis-i Şerifleri, hangi Ayet-i Kerimeye uymuyor diye inkar ediyorlar?
 
Kabir Hayatının Hak olduğunu ispat eden Ona yakın Ayet-i Kerime var. Bunların niyetleri iman etmek olsaydı, Ayet-i Kerimelere iman ederlerdi.
 
Resûlüllah (sellellahu aleyhi ve sellem)’ın İsra ve Miracı ile ilgili Hadisi şerifleri inkar edenler, Kur’an-ı Kerim’in neresine uymadı da bu büyük Mucizeyi anlatan Hadisi şerifleri inkar ediyorlar.
 
İsra Süresinin ilk Ayet-i Kerimesi, İsranın gerçek olduğunu, gine İsra Süresinin 1. ve 60. Ayet-i Kerimeleri İsra mucizesinin, uyanıkken ve ruh-ceset bütünlüğü ile gerçekleştiğini, Mirac Mucizesinin gerçek olduğu ise Necm Süresinin ilk Ayet-i Kerimeleriyle açıklanırken, bunlar neden İman etmiyorlar?
 
İsa aleyhisselamın, tekrar Dünyaya ineceğini anlatan Hadisi şerifleri inkar edenler, bu Hadis-i Şerifleri, Kur’an-ı Kerim’in neresine uymadığı için inkar ediyorlar? Üstelik, İsa aleyhisselamın ineceğini ifade eden birden çok Ayet-i Kerime var.
 
Kıyamet günü Peygamberimizin (sellellahu aleyhi ve sellem) şefaat edeceğini haber veren Sahih Hadis-i Şerifleri, Kur’an-ı Kerim’in neresine aykırı buldular da inkar ettiler. Üstelik bu konuda da Ayet-i Kerimeler var.
 
Baş örtüsünü / örtünmeyi inkar edenler, örtünmeyi emreden Hadis-i Şerifleri inkar edenler, bu Hadis-i Şerifleri, Kur’an-ı Kerim’in hangi Ayet-i Kerimesine aykırı buldular da inkar ediyorlar. Üstelik, Örtünme emri Kur’an-ı Kerim’de açık ve net olarak varken.
 
Bunlar, örneklerden sadece birkaçı.
 
İnkarın duracağı bir sınır yoktur. İnkarcılık Kanser gibi bir başladı mı bir daha durmaz nihayetine varıncaya kadar, sonuç alıncaya kadar, yani hiçbir şey kalmayıncaya kadar devam eder. Allah muhafaza eylesin.
 
Demek istediğimiz şudur:
 
Şeytan düşüncelilere karşı, Saf olmamak gerekir. Mü’min aldatmaz ve aldanmaz. Mü’min bir yılan deliğinden iki kere ısırılmaz.
 
1970′ lerden beri, hatta 1960 larda başlatılan, her ihtilal ve muhtıra dönemlerinde ivme kazanan, 28 Şubatla zirveye varan şekliyle, mübarek Dinimiz, saf, temiz, hiçbir eksiği ve kusuru olmayan Dinimiz, bu mübarek Dinimize mensup olan Müctehit İmamlarımız, Âlimlerimiz, Âlimlerimizin arkasından giden temiz Müslüman kardeşlerimiz, bu inkarcılar tarafından sürekli ısırılıyor ve ısırılmaya devam ediliyor.
 
Ne zaman bu Millet kendine gelip de bu ısırıcılara dur artık diyecek. Mü’min feraset sahibi olur. Mü’min, karşı tarafın hilesini boşa çıkaracak kadar akıllı ve cesur olmalıdır. Demek ki yılan sokmasını, akrep sokmasını hissetmeyecek kadar uyuşturmuşlar.
 
Artık uyanalım ve hep birlikte Dinimize ve Dinimizin asıl kaynakları olan Kur’an-ı Kerim’imize ve Peygamber Efendimizin Sünnetine sahip çıkalım. Planlayıcı şer güçlerin planlarını boşa çıkaralım.
 
Saflığın bu kadarı da fazla geliyor.
 
Allah, hepimize ve herkese akıl, fikir, irade ve güç versin.
 
Tüm inkarcıların hilesinden, şerlerinden muhafaza eylesin.
 
İnkarcılığı Kur’an-ı Kerim’in gölgesinde yürütenlere, hiçbir zaman fırsat ve imkan vermesin. ÂMÎN.
 
İnşallah çok yakın bir gelecekte, bütün Türkiye anlayacak ve bu sahtekarları tanıyacak, bütün Dünya, bu Din bölücülerini ve Din fesatçılarını tanıyacak.