Namaz kılmanın mekruh olduğu bazı vakitler vardır.
Bu vakitlere kerâhet vakitleri (kerahat vakitleri) denir.
Ukbe b. Âmir’den şöyle nakledilmiştir:
“Resûlullah (s.a.v.) bize üç vakitte namaz kılmayı ve ölülerimizi defnetmeyi yasakladı,
– Güneşin doğmasından itibaren (bir veya iki mızrak boyu) yükselmesine kadar.
– Güneşin gökyüzünde tam dik oluşundan batıya yönelmeye başlamasına kadar
– Güneşin sararmasından itibaren batmasına kadar.
(Müslim, Salâtü’l-müsâfirîn, 293)
Güneş doğarken, tam tepede iken ve batarken namaz kılmak mekruhtur.
(Güneşin batmasından önceki kerâhet vaktinde, sadece o günün ikindi namazının farzı kılınabilir. Mazeretsiz olarak ikindi namazını bu vakte kadar geciktirmek de mekruhtur.)
Bu sayılan üç vakitte farz veya nâfile hiçbir namaz kılınmaz.
– Kaza namazı kılınmaz.
– Vitir namazı gibi vâcip namaz kılınmaz.
– Kerâhet vaktinden önce hazırlanmış bulunan cenazenin namazı da kılınmaz.
– Daha önce okunmuş bir secde âyetinden dolayı “tilâvet secdesi” yapılmaz.
Bu üç vaktin dışında ayrıca nâfile namaz kılmanın mekruh olduğu vakitler vardır:
Ebû Saîd el-Hudrî’den şöyle nakledilmiştir:
Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu,
– Sabah namazından sonra, güneş yükselinceye kadar başka namaz yoktur.
– İkindi namazından sonra, güneş batıncaya kadar başka namaz yoktur.
(Müslim, Salâtü’l-müsâfirîn, 288)